İZLANDA GEZİLECEK YERLER

Gezi rotamızı, uçağımızın kaçta İzlanda'da olacağını hesap ederek planladık. Biz uçaktan öğleden sonra saat 14:30 gibi ineceğimiz için gezi rotamıza  Reykjavik'ten(merkezden) başlatmadık. Sizde uçaktan iniş ve havaalanından tahmini çıkış saatinize göre rotanızı oluşturabilirsiniz. Aşağıda belirttiğimiz yerlere google haritalar'dan bakıp kendi gezi tarih ve saatlerinize göre gezi rotası yapabilirsiniz.

İlk gecemizi Selfoss bölgesinde geçirdiğimiz için ilk durağımız Kerid Krater Gölü oldu.

Kerid Krater Gölü

Yaklaşık 170 metre genişliğine sahip volkanik patlama sonucu meydana gelen bir krater. 

Yukarıdan bakınca ne kadar muazzam gözüküyorsa aşağı indikçe güzelliği daha da ortaya çıkıyor. Normalde giriş ücreti bulunuyor ama biz sabah erken saatlerde gittiğimiz için ücretsiz gezme şansı yakalayabildik:) Sabah 7 buçuk gibi giderseniz sizde ücret ödemeyebilirsiniz. Bu arada giriş ücreti 4 euro. İzlanda  seyahatimizde en şaşırdığımız noktalardan biride doğal güzelliklerini herkese, hiçbir ücret almadan açmaları.  Bizde  olsa  neler yaparlardı  diyoruz:):) Evet şanslı günümüzdeyiz sadece burada gezi için ücret alıyorlardı bizde onu erken kalkmanın faydası ile atlatmış olduk:) 

Kerid Krater Gölü ulaşmak için; Route 1'den ayrılıp Route 35 'i takip ederseniz güneye doğru gittiğiniz zaman tabela karşınıza çıkacak. Giriş kapısında arabanızı park edebileceğiniz yerler bulunuyor. Giriş için ücret vardı ama otopark için ekstra ücret verilen bir yer yoktu.

Sonraki durağımız; Thingvellir National Park

İçinde kocaman bir göl, kanyonların, şelalelerin, kilisenin ve dünyanın en eski parlamentosunun yer aldığı park burası. Baya büyük ve geniş alana sahip. Park içerisindeki favori yerimiz Öxararfoss şelalesi oldu. Gezi rotanızda buraya fazla vakit ayırabilirsiniz. Park'a ulaşmak için; Route 1 ana yolunu takip edip sonrasında Route 36 yolundan devam ederseniz rahatlıkla bulabilirsiniz. 

Tatilimizin 2. gününün ilk durağı; Geysir ve Strokkur

Ay burası harika diyerek gezdiğimiz keyifli yerlerden biri burası. Sıcak yeraltı su kaynaklarının bulunduğu volkanik bölgede yer alan gayzerlerdeyiz. İnanılmaz bir atmosfer ve çok eğleneceğiniz dakikalar sizi bekliyor. Şu an aktif olan Strokkur, 5-6 dakikada bir sıcaklığı yaklaşık 100 derece olan suyu yukarıya fışkırtıyor. O anı yakalamak ve aslında tekrar tekrar yaşamak için uzun süre kalabilirsiniz. Biz yaklaşık 5-6 kere izledik. Hatta bir videomuz da suyun fışkırma anından sonra üzerimize gelişini an ve an kayıt etmiş olduk:) Biraz ıslandık ama çok eğlenceliydi:) 

Gayzeler'e ulaşmak için; Route 37'yi takip edebilirsiniz. (Bunların hepsi route 1'in üzerinde)

Diğer Durağımız; Gullfoss

Hayranlıkla, iyi ki gelmişiz ya iyi ki diyerek çoşkuyla baktığımız müthiş güzellikte olan şelale Gullfoss. Beyaz Nehir üzerinde bulunan iki katlı ve 32 metre yüksekliğinde altın şelale. Güzelliğine önce yukarıdan  sonrada aşağı inerek baktık. Her açıdan fotoğraflayabileceğiniz alana sahip. Çok şanslıydık hava güzel olduğu için gökkuşağını görebildik. Aslında Gullfoss'un hikayesi de bizi çok etkiledi. Umarız sizde gittiğinizde doğanın mükemmelliğine şahit olursunuz. Gullfos yakınlarında yaşayan herhangi bir eğitim almadan kendini geliştirmiş olan Sigridur Tomasdóttir, Gullfoss'u enerji kaynağına dönüştürmek isteyen kişilere karşı direniş göstermiş ve ilk kadın çevreci aktivist olarak kayıtlara geçmiş. Bu müthiş güzelliği doğaya kazandırdığı için Sigridur'un önünde saygıyla eğiliyoruz. Yaşasın Sigridur! Gullfoss'a ulaşmak için; Route 35'i takip edebilirsiniz.  

                  

Sonraki Durağımız; Faxi

Gullfoss'a göre baya küçük ama etkileyici bir yer. Bulmakta biraz zorlansakta gittiğimiz için keyif aldık. Sanırım çok rahat bulanamayacak bir yer olduğu için gezen kişi sayısı azdı:) Yiyecek bir şeyler alıp mola verilecek güzel yerlerden biri. Faxi'ye ulaşmak için; Route 35'i takip etmeniz yeterli. Açıkcası tabela göremedik ama Gullfoss'a güneyinde yakın bir noktada. Tur şirketlerinin otobüsleri bulunuyor. Onları da görünce arabanızı durdurup park edebilirsiniz.

Tatilimizin 3. gününün ilk durağı; Seljalandfoss

Yine yeniden bir şelale.. 

Tüm kusursuzluğu ile karşınızda.. Çok eğlendiğimiz yerlerden biriydi diyebiliriz. Islanmayı göze alabiliyorsanız şelalenin arka tarafına geçebiliyorsunuz:) Su geçirmeyen kıyafetlerle rahatlıkla gezebilirsiniz ama yinede ıslanmak güzeldir:):) Tabii ki de arka tarafına geçtik:) Doğanın nasıl bu kadar güzel kaldığına tekrar hayran olacağınız yerlerden biri.  Ulaşmak için; Route 1 üzerinden Þjóðvegur yönüne ilerlediğinizde rahatlıkla bulabilirsiniz.  

Sonraki durak; Eyjafjallajökull

Yakın zamanda 2010 yılında patlayan ve İzlanda'nın ses getiren yanardağı. Bizimkilerin dağın yanına daha da yaklaşmak gibi çılgınca fikirleri vardı ama ben cesaret edemedim. Ee tabi grup içinde biri tereddüt yaşayınca diğerlerinin de hevesi kaçıyor. Uzaktan uzaktan güzelce baktık:)

Eyjafjallajökull ulaşmak için; Seljalandfoss ile Skogafoss arasında bulunuyor. Bu nedenle Route 1’de Þjóðvegur yönünde devam ederseniz rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Diğer durağımız; Skogafoss

Evet yine bir şelale demeyin:) Gezdikçe daha çok şelale görmek istiyorsunuz. Burada şelalenin arka tarafına geçemiyorsunuz ama yakınlaştıkça ıslanma ihtimaliniz yine oluyor. Şelalenin yanındaki merdivenlerden çıkıp yukarıda şelalenin etrafını gezebilirsiniz. Hep şelale gördük bunu da görmeden geçelim demeyin. Gidip görün:)  Ulaşmak için; Eyjafjallajökull sonra  Route 1 üzerinden ilerleyip Skogar yönüne doğru dönmeniz yeterli. Ücretsiz park alanı mevcut.

Sonraki durağımız; Solheimasandur Uçak Kazası

Baştan şunu belirtmek istiyoruz arabayı park ettikten sonra yürüme mesafesi gidiş ve dönüş abartısız 1 saat sürdü. Bu nedenle hevesle çıktığımız yoldan baya yorularak döndük. Hikayesine gelince; Amerikan donanma uçağının 1913 yılında yaptığının kazanın kalıntıları bulunuyor. Kazada hayatını kaybeden bir kişinin olmaması keyifle gezmenize neden oluyor. Burada atmosfer oldukça gizemli , görülmeye değer ama zamanınız yetmezse de çok can sıkmaya gerek yok.Ulaşmak için; Route 1’e çıkıp Þjóðvegur yönünde devam edebilirsiniz.

Diğer Durağımız; Dyrholaey

Ürpertici bir o kadar keyif veren bir yer. Çok rüzgarlı olduğu için çok kalamadık eğer hava güzel olsaydı daha çok zaman geçirirdik. En tepeye çıktıkça rüzgarın etkisiyle uçma ihtimalinizi bile düşünüyorsunuz:) Bizde böyle bir yer olsaydı burayı efkar noktası yapıp birasını kapan gelirdi:) Ulaşmak için; Route 1’de Þjóðvegur yönünden sonra Route 218'den devam edin. Ücretsiz park yeri bulunuyor. Buraya ulaşırken doğru yerdemiyiz diye düşünebilirsiniz. Direk düz yol üstünde değil haliyle.



Sonraki Durağımız; Reynisfjara (Siyah Kum) Plajı

Hey Legolas Nerdesin?:) Evet isminden de anlaşılacağı üzere kumlar simsiyah...Volkanik kül ve lav püskürmesi sonucu oluşmuş bir plaj. Denizdeki dalgaya dikkat ederek kumsal boyunca yürüyüş yapabilirsiniz. Kumsalda lav taşlarından oluşan kayalıklara çıkıp fotoğraflarınız için poz verebilirsiniz. 

Ulaşmak için; Route 1 üzerinden Route 215'i takip edebilirsiniz. Park yeri ücretsiz. Arabanızı park ettiğiniz yerde yemek yiyebileceğiniz bir yer var.



Diğer Durağımız;Vik Kasabası

Vik, İzlanda'nın en bilinen kasabası. Oldukça az nüfus olan şirin yerleşim yeri. Kasabada restaurant lar ve marketler bulunuyor bu nedenle yemek vs için vakit ayırabilirsiniz. Farklı hayatları görebilmek için keyifli bir yer. Son kez Reynisfjara'ya bakıp Vik'ten ayrılabilirsiniz. Ulaşmak için; Route 1’den  Þjóðvegur yönünü takip edebilirsiniz.

Tatilimizin 4. gününün ilk durağı;Skaftafell National Park

Skaftafell Park'ın da gezebileceğiniz iki yer bulunuyor; Svartifoss ve Svinafellsjökull buzulu. Parkın girişinde buz mağarasına giriş ve buzul yürüyüşü düzenlenen turlar yer alıyor. Turların düzenlediği zamanlar bize uymadı, önceden size uygun zamanı bulup gelmeniz daha iyi olur. Turlar için buraya bakabilirsiniz.

Svartifoss; Parkın sol tarafında yer alıyor. Skogafoss'un yanında biraz sönük kalsa da görülmeye değer bir şelale. Açıkçası burada manzara şahane. Buraya gelip iyi ki bu seyahati planlamışız dedik , umarız sizde bu duygular içinde olursunuz.

Svinafellsjökull buzulu; Parkın sağ tarafında yer alıyor. İşte bu işte bu diyerek gezeceğiniz yerler arasında diyebiliriz. Hayatınızda sanırım bir kere görebileceğiniz bir manzara, tadını çıkarmakta fayda var. Ulaşmak için ; Route 1'i takip edip Route 998 doğru dönerseniz rahatlıkla bulabilirsiniz. Ücretsiz park yerleri mevcut.

Sonraki durağımız; Jökulsárlón 

Gezi rotamızın en görkemli yeri. Yaklaştıkça daha da heyecan basıyor, buz gölünün büyüklüğünü görünce gözleriniz yerinden çıkacak gibi oluyor. Sanırım burası arkadaşımızın buzula girişi ile daha eğlenceli ve atraksiyonlu oldu:) Evet yanlış duymadınız! Buzulun içine girdi ve sapasağlam çıktı:) Yanımızdaki avrupalı gençlerin meydan okumasına cevap verdi:) Türk'üz biz Türk..Bizimle kim yarışabilir:) Bu kadar yol gelmemize değdi.Küresel ısınma nedeniyle buzullar erimeye başladığı söylentileri yer alıyor, umarız bu muhteşem güzellik hiç kaybolmaz. Ulaşmak için; Route 1’ üzerinden Þjóðvegur yönünde devam ederseniz rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ücretsiz park yeri mevcut.

Tatilimizin son günü ilk durağı; Reykjavik


Son derece sakin ve durağan olan küçük bir şehir Reykjavik. Biz uçuşumuzun saatleri nedeniyle Reykjavik'e son günümüzü ayırdık. Şehir merkezi oldukça pahalı. Hediyelik eşyalarınızı gezdiğiniz diğer rotalardan alabilirsiniz. Burada sadece Hallgrimskirkja kilisesini gezebildik. İçi oldukça sade bir kilise. Dış görüntüsü de birçok kiliseden daha farklı. Şehir merkezine geldiğinizde hemen göreceksiniz. Alışveriş yapabileceğiniz, yemek yiyebileceğiniz birçok yer bulunuyor. 


Son durağımız; Blue Lagoon

Sakın ola sakın, ya bu para buraya verilir mi demeyin verin.. Değecek:) Suyun sıcaklığı 36-37 derece olduğu için hangi dönemde seyahat ederseniz edin rahatlıkla girebiliyorsunuz. 

Blue Lagoon, jeotermal bir kaplıca. Cilde ve birçok hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. Gitmeden önce internet üzerinden biletlerinizi almanızı tavsiye ediyoruz, hatta 2 hafta önceden alın. Gittiğiniz zaman bilet bulamayabilirsiniz. Biletlerinizi buradan alabilirsiniz. Biletler saat başı satılıyor nedenini pek anlayamadık çünkü hangi saat diliminde alırsanız alın içeride istediğiniz kadar kalabiliyorsunuz. Blue Lagoon havaalanına çok yakın bu nedenle uçaktan indikten veya uçağa binmeden giderseniz zamanınızı değerlendirmiş olursunuz. Havlular ücretli bu nedenle mayonuzu, havlunuzu yanınızda getirin. Standart pakette alsanız, içeride maske kullanım hakkınız var, maskenizi sürmeden ayrılmayın:) Blue Lagoon'un içinde muazzam bir sistem kurmuşlar, duşunuzu alıp saçınızı kurutup rahatlıkla hiç ıslanmamış gibi seyahatinize devam edebiliyorsunuz. Suyun etkisi ile saçlar biraz keçeleşiyor duş alırken krem kullanmayı unutmayın:) Tavsiyemiz son güne bırakılması. Çünkü güzel bir dinlenmece oluyor.